Ana içeriğe atla

Bebeklerde Dil Bağı

Bebeklerdeki Dil Altı Bağı

Bebeklerde Dil Bağı

Bebeklerde dil bağı genellikle doğumdan sonra kısa bir sürede anlaşılıyor (gözle görülemeyen ve sadece elle muayene ile anlaşılabilen arka dil bağları hariç!). Anne tarafından bebeklerin emme fonksiyonunu tam olarak yerine getiremediğiniz anlaşılması dil bağı şüphesini doğuruyor ve yapılan muayene ile tanı konabiliyor. Dil bağı olan bebekler memeyi tam olarak kavrayamıyor ya da emme esnasında çok fazla zorlandıkları için terleme gibi çeşitli semptomlar ortaya çıkabiliyor. Anca kimi zaman dil bağı dil hareketlerinde bir kısıtlamaya yol açmıyor. İşte böyle durumlarda dil bağının mevcudiyetinin anlaşılması daha uzun sürebiliyor.

Anne karnındaki bebeklerde dil oluşumu gebeliğin 4. haftasında başlar ve 10. haftasına kadar devam eder. Gebeliğin 4. haftasında ağız içinde, taban bölgesinde 3 farklı tomurcuk doku oluşur. Sağ ve solda bulunan tomurcuklar büyür ve ortada birleşir. Bu birleşme gebeliğin 9. haftası ila 10. haftasında meydana gelir ve birleşme olduğunda artık dil ağız tabanından ayrılır. Dil bağı işe bu süreçte oluşur. Ortada yer alan tomurcuk kalınlaşır ve sertleşir. Bu durumdan kaynaklı olarak dil serbest kalamaz ve bebeklerde dil bağı anomalisi oluşur.

Bu noktada önemli bir detaydan da söz etmek gerekiyor. Halk arasında bebeklerde dil bağı probleminin konuşma gecikmesine neden olduğuna inanılıyor. Oysa bir bilgi doğru değildir. Dil bağı konuşma gecikmesine neden olmaz. Konuşma gecikmesi durumunda aileler dil ve konuşma terapistine yönelmelidir. Dil bağının neden olabildiği problem konuşma gecikmesi değil, konuşma bozukluğudur. Konuşma esnasında bazı seslerin çıkarılması için dilin üst damak ve üst dişlere temas etmesi gerekir. Ancak bebeklerde dil bağı problemi olduğunda dil bu teması gerçekleştiremez ve bazı sesler düzgün bir şekilde çıkmaz.

Ayrıca bebeklerde dil bağı diş çürümesine de sebebiyet verebiliyor. Çünkü dil ağızda tükürüğü yayıyor ve dişlerin özellikle iç kısmının temizlenmesine büyük katkıda bulunuyor. Dil bağına bağlı olarak bu gibi fonksiyonlar yapılamadığında yaşanan problemlerden biri de dişlerde çürüme oluyor. Dolayısıyla bebeklik döneminde dil bağına müdahale edilmesi ve sorunun ortadan kaldırılması, diş çürümesi riskini de yok ediyor. Diş çürümesi ile beraber ağızda kötü koku oluşması da görülebiliyor.

En önemli unsurlardan biri de bebeklerde dil bağı nedeniyle yetersiz beslenmenin ortaya çıkmasıdır. Özellikle emme fonksiyonlarında sorun olması bebeklerin beslenmesine de olumsuz yansıyor ve bu nedenle sindirim sisteminde de çeşitli sıkıntılar meydana gelebiliyor. Meme emme esnasında memeyi tam olarak kavrayamamaları aşırı efor sarf etmelerine neden oluyor ve beraberinde kilo kaydı da görülebiliyor.

Oysa bebeklerde dil bağı sorununa erken dönemde müdahale edilebilir ve tüm bu problemler henüz ortaya çıkmadan engellenebilir. Çünkü ilerleyen dönemlerde dil bağına bağlı olarak psikolojik sorunlar da yaşanabiliyor. Pek çok kaynak dil bağı olan çocukların hassas ve içine kapanık bir yapıya sahip olduklarını ortaya koydu. Dil bağı, yetişkinlik döneminde ise çeşitli cinsel sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor.

Bebeklerde Dil Bağı Nedir?

Halk arasında bebeklerde dil bağı olarak bilinen frenulum kısalığı en genel şekliyle, dilin alt kısmında bulunan yumuşak dokunun idealden daha kısa olması durumudur. Konuşma seslerini şekillendiren dil, oldukça önemli fonksiyonları yerine getiriyor. Emme, yutma, sıvı tüketme, çiğneme, yemekleri ağız içerisinde hareket ettirebilme, istendiğinde ağız içerisinde bulunan bir maddeyi dışarı çıkarabilme hareketleri dil sayesinde yapılıyor. Ancak bu fonksiyonların yerine getirilebilmesi için dilin ağız içerisinde serbestçe hareket edebilmesi gerekiyor.

Oysa bebeklerde dil bağı problemi meydana geldiğinde dil hareketleri ciddi düzeyde kısıtlanıyor. Çünkü dil bağı olarak adlandırılan doku, dili tabana daha yakın bir mesafede tutuyor. Dil ucunun yassılaşması, dilin yanlara doğru büyümesi, dilin ağız tabanına sabitlenmesi ve gıdaları çiğneyerek tüketme fonksiyonlarını olumsuz yönde etkiliyor. Buna bağlı olarak ortaya çıkabilecek pek çok problem ile baş etmeye çalışmak yerine bebeklerde dil bağı tedavisinden faydalanmak çok daha akılcı bir seçim olacaktır.

Bebeklerde Dil Bağı Tedavisi

Öncelikle bebeklerde dil bağı tedavisiyle ilgili ailelerin ciddi endişelere kapılmasına hiç gerek yok. Bu tedavi küçük ve kısa süreli bir müdahaledir. Ancak öncesinde dil bağının tanısının konulması gerekiyor. Bunun için de çok fazla sayıda tetkik yapılmasına ihtiyaç duyulmaz. Işık ve abeslang yardımı ile doktor tarafından yapılan muayenede dil bağı kolaylıkla tespit edilebiliyor. Ardından zaman kaybetmeden tedavi planlamasının yapılması gerekiyor.

Lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştirilen bu müdahale ile dilin ağız içerisinde tüm hareketleri serbestçe yapabilmesi mümkün hale gelir. Tedaviye olabildiğince erken dönemde başlanması tavsiye edilir. Bu nedenle bebeklerde dil bağı tedavisi için bebeğin büyümesini ve 18 yaşını doldurmasını beklememek gerekiyor. Tedavide genel prosedür ise dili dil tabanına yakın tutan dokunun kesilmesidir. Çocukluk döneminde bu operasyon korkuya neden olabildiğinden genellikle genel anestezi altında gerçekleştiriliyor.

Bebeklerde Dil Bağı Kesilmesi

Öncelikle bebeklerde dil bağı tedavisinin dil bağının kesilmesi şeklinde uygulandığını belirtelim. Dil bağının kesilmesi işlemi birkaç farklı şekilde yapılabiliyor. Kesme işlemi makasla, bisturiyle, lazer ya da radyofrekans yöntemleri ile gerçekleştirilebildiği gibi thermal welding ile dil bağının kesilmesi de mümkün olabiliyor. Operasyonun ardından yaklaşık iki saat içerisinde dil normal fonksiyonlarını yerine getirebiliyor.

Cerrahi bir operasyon olması nedeniyle bebeklerde dil bağı kesilmesinin ardından kısa süreli bir kanama meydana gelmesi mümkündür. Operasyon sonrasında ağrı çok şiddetli olmaz. Hafif düzeyde mide bulantısı olabilir ancak bulantı tedaviden değil anestezi ilacından kaynaklı olarak ortaya çıkabilir. Birkaç gün boyunca sert ya da sıcak yiyeceklerin tüketilmemesi gerekiyor. Sonrasında eski beslenme düzenine geri dönülebilir. Mevcut dil bağının yapısına bağlı olarak bebeklerde dil bağı kesilmesinin ardından dikiş atılmasına ihtiyaç duyulabiliyor.

Bebeklerde Dil Bağı Ne Zaman Kesilir?

Bilindiği gibi anne sütü bebeklerin beslenmesinde son derece önemlidir. Anne sütünün alınması bebeklerin sağlıklı bir şekilde gelişimlerinin devam edebilmesi adına büyük önem taşıyor ancak bebeklerde dil bağı anne sütünün yeterince alınmasını engelleyebiliyor. Dil bağından kaynaklı olarak meme ucunun tam olarak kavranması mümkün olamıyor. Bu nedenle bebekler vakumlama hareketini tam olarak yapamıyor.

Zira bebeklerde dil bağı kaynaklı olarak kilo kaybı yaşanması ve beslenmenin yeterince olmamasından kaynaklı olarak da sindirim sistemi sorunlarının yaşanabilmesi bundan kaynaklıdır. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak olabildiğince erken dönemde dil bağı tedavisinin uygulanması gerekiyor. Aileler bu konuda ciddi bir endişe yaşayabiliyor ancak böyle bir endişe içerisine girilmesine gerek olmaz. Dil bağının kesilmesi gayet basit bir cerrahi operasyondur.

Dil bağının yenidoğan bebeklerde de beslenme sorunlarına yol açması nedeniyle yenidoğan bebekler için de tedavinin bir an önce yapılması gerekiyor. Frenulum yapısının ince olması, dil bağının kesilmesini kolaylaştırır ve operasyonun ardından anne sütünün alınmasına ara verilmesine gerek olmayabiliyor (meme reddi daha az görülebiliyor). Bebekler operasyonun hemen ardından anne sütü almaya devam edebilir. Bu nedenle ailelerin bebeklerde dil bağı tedavisi konusunda endişe ederek tedaviyi geciktirmeleri doğru bir davranış değildir. En kısa sürede dil bağı konusunda deneyimli bir kulak burun boğaz doktoruna başvurulmasında fayda var. Çünkü dil bağının mevcudiyeti bebeklerin yeterince beslenmemesinden kaynaklı olarak gelişim problemleri yaşanmasına da neden olabiliyor. Genellikle dil bağı kesildikten sonra bebeklerde, yeniden yapışmanın engellenmesi amacıyla dil bağı  masajının yapılması önerilmektedir. İşlem sonrası ilk haftada ağrıya bağlı meme reddi yaşanabilmektedir.



Benzer makaleler >> Thermal Welding İle Kansız ve Bıçaksız Dil Bağı Çıkarılması (Lingual Frenektomi) OperasyonuDudak Bağı ve Dil Bağı Kesilmesi Sonrası Bebeklerin Emme Performansı Nasıl Etkilenir? / Bebeğiniz Meme Emerken Zorlanıyorsa Bebeğinizin Üst Dudağını Kaldırıp Bakın! - Dudak Bağı Belirtileri / Emzirme İkilemi: Yanlış Tanılanmış TOTS' lar veya Sadece Onların Varlığının Görmezden Gelinmesi!




Dr. Murat Enöz
KBB & BBC Uzmanı (MD, Otorhinolaryngology, Head and Neck Surgeon - ENT Doctor in Istanbul)

Muayenehane (Private Office):
Adres (Address): İncirli Cad., No:41, Kat:4, Dilek Pastanesi Üstü (Dilek Patisserie Building), Posta kodu: 34147, Bakırköy - İstanbul
Randevu Tel (Appointment Phone): 0212 561 00 52
Cep tel (Mobile phone): (+90) 533 6550199
Fax: (+90) 212 542 74 47

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan Papilloma Virüsü (HPV), Korunma Yolları, Ağızda Viral Papillom ve Tedavisi

İnsan papillomavirüsü (HPV - human papillomavirus​) ve genel özellikleri İnsan papillomavirüsü (HPV - human papillomavirus​), en çok rahim ağzı kanseri açısından risk oluşturduğu bilinen virüstür. Son yıllarda yeni türleri saptanan bu virüsün ağız içi kanserler arasında bağlantısı gösterilmiştir. Ağız içerisinde görülen ve HPV ilişkili lezyonların çoğu iyi huyludur ve zaman zaman tekrarlama eğilimindedir. Papilloma virüsleri, memelilerde yaygın olarak bulunabilir ve kuşlarda nadiren görülürler. 300' den fazla türü izole edilen ve insanlarda enfeksiyona neden olan papilloma virüsleri, toplu olarak insan papilloma virüs ya da HPV (human papillomavirus​) olarak adlandırılır. HPV virüsleri, kanserojen özelliklerine göre yüksek riskli (HR) ve düşük riskli (LR) tip olmak üzere ikiye ayrılır. HPV virüsleri daha çok deriden deriye temas yolu ile bulaşır. İnsanlarda en sık düşük riskli HPV virüsü enfeksiyonları görülür ve çoğunlukla asemptomatiktir. Papillomavirüs genomu, konakçı hü

Burun Eti Ameliyatı Fiyatı 2022 (Güncellendi!)

Burun Eti Operasyonu Fiyatı 2022   Burun etleri ve eşsiz görevleri hakkında ... Burun etleri burnumuzun içerisinde dış ortam havasını arıtma, ısıtma, nemlendirme ve basınçlandırma görevlerini yapan eşsiz dokulardır. Her bir burun boşluğunda 3 adet burun eti bulunmaktadır. Belki aklınıza en çok gelen şey " burun etlerinden tamamen kurtulmak, burun etlerini aldırmak mümkün müdür? " sorusu olabilir. Burun etlerinin tamamen alınması eskiden yüzyıllar önce denenmiş ve burun etlerinin insan hayatı için ne kadar önemli olduğu sonrasında anlaşılmıştır. Dış ortam havasından bulunan tüm mikroorganizmalar, allerjenler burun etleri tarafından burun içerisinde yakalanmaktadır. Yaklaşık sosis şeklinde olan alt burun etleri içerisinde birçok damar ağı bulunmaktadır ve sıcaktır. Dış kısmında mukus tabakası bulunur ve burnumuzu hava girdiğinde burun etine çarpan hava yuvarlanma hareketi yaparak burun etini çarpar, içerisinde bulunan bütün partikülleri, yabancı cisimleri, mikroorgan

Rinoplasti Sonrası Buruna Kortizon Enjeksiyonu

Burun Ucuna Kortizon Enjeksiyonu Buruna Kortizon Hangi Durumlarda ve Nasıl Enjekte Edilir? Buruna kortizon iğne, herhangi bir rinoplasti veya revizyon rinoplasti ameliyatı yapan bir cerrahi için önemli bir araç olarak düşünülmelidir. Yukarıdaki hastada, 3. (tersiyer) revizyon burun estetiği ameliyatı yapılan ve ameliyat sonrası ve 3 ay sonraki burun ucu görüntüsü mevcut olan hastada, yandan bakıldığında burun ucundaki "top şeklinde" görünüm ve kortizon enjeksiyonunun gerekli olduğu bölgeler işaretlenmiştir. Kortikosteroidleri, anabolik steroidler ile karıştırmayın! Burun estetiği ve burun ameliyatı dünyasında steroid terimini kullandığımızda, çok spesifik bir steroid türünden bahsediyoruz. “Steroid” kelimesi, vücut geliştiricilerinde artmış kas büyümesi  için kullanılan bir hormondur ve aslında bu vücut kitlesini oluşturmak için kullanılan, anabolik bir steroid adı verilen farklı bir steroid tipini ifade eder. Rinoplasti ve revizyon rinoplasti sonrasında " buru

Geniz Eti Büyümesi, Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi ve Geniz Eti Ameliyatı Videosu

Geniz Eti Ameliyatı ve Geniz Eti Büyümesi Geniz eti ameliyatı genel bakış Geniz eti, burun deliklerinin en arkasındaki bölgede bulunan lenfoid dokudur. Hastalar tarafından ve kulak burun boğaz uzmanı olmayan hekimler tarafından muayene ile görülmesi mümkün değildir. Endoskopik burun içi muayenesi esnasında görülebilir. Yan grafi, manyetik rezonans görüntüleme, tomografi gibi görüntüleme araçları ile de dolaylı olarak değerlendirilebilir. Çocuklarda yapılan bademcik ameliyatlarının tamamında ilave olarak geniz eti ameliyatı da yapılmaktadır. Bunun yanında, geniz eti ameliyatı (adenoidektomi) tek başına ya da kulak tüpü takılması ameliyatları ile birlikte de yapılabilmektedir. Geniz eti ameliyatı tarihçesi 1800' lu yılların sonunda, geniz etinin burunla ilgili şikayetler ve işitme kaybından sorumlu olabileceği, Kopenhag, Danimarka' dan Willhelm Meyer tarafından belirtilmiş ve yine sonrasında geniz eti ameliyatlarına başlanmıştır. En sık yapılan ameliyatlardan

Küçük Dilde Papillom ve İnsan Papilloma Virüsü (HPV) İle İlgili Çok Bilinmeyen Ayrıntılar!

Küçük Dil Üzerinde Siğil  İnsan papilloma virüsü (HPV - human papillomavirus​), genelde cinsel yolla bulaşan ve son yıllarda giderek yayılan ve 300' den fazla farklı alt türü bulunan bir virüstür. Son 10 yıl içerisinde giderek görülme sıklığı artmıştır. Bu virüsün en yaygın görünen alt grupları "siğil" ya da "papillom" olarak adlandırılan lezyonları yaparken; bulunduğu dokuların kanserleşmesine neden olan alt grupları da mevcuttur. Kanserojen özellikteki HPV virüsleri de kendi arasında "yüksek riskli", "olası yüksek riskli" ve "düşük riskli" olarak üç alt gruba ayrılmaktadır (yüksek riskli tipler >> tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45), olası yüksek riskli tipler >> tip 26, 53, 66 ve düşük riskli tipler tip >> 6, 11, 40, 42, 43, 44, 54).  Genelde fark edilen lezyonların çoğu iyi huyludur. Son yıllarda, bu virüsün sadece cinsel ilişki yolu ile değil; direk mukozal temas yoluyla da bulaşabildiğinin netlik kazanması

Burun Estetiği Ameliyatı Sonrası Yatış Pozisyonu ve Uyku Öncesi Öneriler

​​Rinoplasti Operasyonu Sonrasında Uykuda Hangi Pozisyonda Uyunulmalıdır? ​​ Burun estetiği ameliyatı sonrasında birçok hekim  uyku esnasında genellikle başın yükseltilmesini önermektedir. Bunun dışında ameliyat sonrası özel yüz koruyucu ürünler ve yastıklar da satılmaktadır (yurtdışında satılan açılı uyku yastığı örneği >> Duro-Med Foam Bed Wedge ). Burun estetiği ameliyatı sonrasında vücudun üst kısmı açılı bir şekilde ve sırtüstü pozisyonda yatılırsa (yukarıdaki görselde görüldüğü gibi); yani yaklaşık olarak 30 ile 45 derece arası ve sırt üstü olacak şekilde açılı pozisyonda yatıldığında kafa, kalp hizasına göre daha yukarıda kalmaktadır. Bu şekilde Kafadaki kan basıncı vücudun diğer bölümlerine göre daha düşük hale gelir ve buna bağlı olarak da ameliyat sonrası ödem, morluk, burun kanaması riski azalmaktadır. Bunun dışında yine bu pozisyonda yatmanın diğer bir faydası da yan dönmenin zorlaşması ve buruna travma ve bası riskinin azalmasıdır. Burun estetiği am

Geniz Eti Ameliyatı Fiyatları 2022 (Güncellendi)

Adenoidektomi Operasyonu ve Ücreti Geniz eti ameliyatı, geniz eti büyümesi olan ya da tekrarlayan orta kulak iltihabı, orta kulak sıvısı, sinüzit ataklarının tedavisi amacıyla çocuk hastalarda sık olarak yapılmaktadır. Geniz Eti Büyümesi Geniz Eti Büyümesi - Adenoid Hipertrofisi Geniz Eti Nasıl Büyür? Geniz eti burun boşluğunun en arka tarafında yer alan lenfoid yapıda bir dokudur. Normalde doğum esnasında mevcuttur ve çocuklarda 5-6 yaşına kadar büyümeye devam eder. Bu dönemde genetik yatkınlık, kirli solunum havasının olduğu ortamlarda yaşamak, alerjik bünye, tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonlarının olması, sigara dumanına maruziyet, kalabalık ortamda yaşamak gibi çok farklı nedenlere bağlı olarak geniz eti büyüyebilir ve geniz eti büyümesi sonucunda östaki tüpü ve burun fonksiyonları olumsuz olarak etkilenmektedir. Geniz Eti Büyümesi Belirtileri Geniz eti büyümesi olan çocuklarda ağız açık uyuma, tekrarlayan orta kulak iltihapları ve kulak sıvısı olması, tekrarl